27 Mayıs 2013 Pazartesi

Sorular... Sorular... Aklımda, Deli Sorular ???

Camia olarak dün 67. genel kurulumuzu yaşadık. Kongre boyunca birçoğumuzun bildiği ama gün yüzüne çıkmayan mide bulandıran birçok gelişme oldu ama genel kurulun bu ayrıntılarına girmeyeceğim. Başkanlık yarışına giren, Hakan Kulaçoğlu, Muharrem Usta, İbrahim Hacıosmanoğlu, Metin Atasoy ve Emre Aksoy beşlisi sandığa iddialı gitmesine rağmen, Muharrem Usta ve İbrahim Hacıosmanoğlu yarışı domine etti. 14 sandığın bulunduğu seçimde, Usta 12. sandığa kadar önde götürdüğü yarışı son iki sandıkta Hacıosmanoğlu'na kaybetti. Bu sonuçlardan sonra İbrahim Hacıosmanoğlu 1571 oyla, Trabzonspor Başkanlığına seçildi...

(Kendileri bana Çirkin Kral Yılmaz Güneyi anımsatmıyor değil)


Seçim sonuçlanana kadar, 5'e bölünen Trabzonspor taraftarı'nın seçimden sonra nasıl bir tavır sergileyeceğini merak ediyordum açıkçası. Ancak seçim sürecinde Hacıosmanoğlu'na sallayanların, bugün kavak yaprağı gibi rüzgarı arkasına almak istemeleri, nasıl bu durumdan nemalanmaya çalışırız düşüncesine girmeleri ve samimiyetsizlikleri karşısında Trabzonsporluluğumdan utandım...

Bugün çok sevdiğim bir abimle yaptığım sohbetten sonra, söyledikleri karşısında biraz tedirgin oldum. Benim yaşadığım bu tedirginliği içimizdeki birçok kişininde yaşadığını düşünüyorum. Delegelerin çivi çiviyi söker mantığıyla başkanlığa getirdiği kişi olan Hacıosmanoğlu, Trabzonspor için doğru kişi mi?

Dünkü seçimlerin son anlarından şuana kadar, ben dahil hepimiz olaya esprili şekilde yaklaştık.
"Şampiyonluk yakın, şarjörleri takın."
"Paraya karşı merminin savaşı."
"İlk transferimiz kalaşnikof."
.
.
.
Daha neler neler... Sanal alem resmen yıkıldı. 


Yapılan bu sanal alem geyiklerine sebebiyet veren, Hacıosmanoğlu'nun karakteri olduğu su götürmez bir gerçek. Kendini "Anadolu Beyi" olarak lanse etmesi ve kabadayı vari tavırlarının olması, etrafındaki ve yönetimindeki kişilerin mafya babası olduğunun lanse edilmesi, bize olumlu mu olumsuz mu yansıyacak bunu zaman gösterecek... Biz Trabzonspor taraftarı olarak, bize yakışan seçim süresince kimi desteklemiş olursak olalım, bugünden itibaren kulübümüze olan desteğimize devam etmemiz...

Ancak etrafında mafya babaları var, diye eleştirdiğimiz Aziz Yıldırımı bundan sonra da bu konuda eleştirebilecek miyiz?

Bu güne kadar her konuda büyük bir özveriyle üstümüze gelenler, bu konularda Hacıosmanoğlu ve yönetiminde yakalayacakları açıkları kullanarak bize vurmaya çalışırsa ne yapacağız?

Birkaç ay sonra kapısında polis ve elinde kelepçeyle karşımıza Hacıosmanoğlu çıkarsa ne yapacağız?

Bir yandan paraya karşı emeğin savaşı deyip, siyasetin gönderdiği adamı başkan seçmiyoruz ama diğer yandan da 2010-2011 sezonunda Sadri Şener'in yerinde İbrahim Hacıosmanoğlu olsa ne olurdu?

Aziz Yıldırıma karşı "Çivi çiviyi söker" diyerek Hacıosmanoğlu'nun getirilmesini doğru bulmuyorum. Çok sevdiğimiz kız arkadaşımızdan ayrıldıktan sonra yaşadığımız üzüntüyü ve travmayı atlatmak için başka birinin kollarına koşmak ve "Çivi çiviyi söker" demek ne kadar yanlışsa, delegelerin bu mantıkla seçim yapmasını da yanlış buluyorum....

Trabzonspor Başkanının  herkese örnek olması lazım...Bu şehrin Polat Alemdarlara değil, Hakan Kulaçoğlu gibilere ihtiyacı vardır. Ve bu şehrin Hakan Kulaçoğlu'na büyük bir özür borcu vardır.


İbrahim Hacıosmanoğlu'nun "Trabzonspor Başkanı konuşmaz, icraat yapar." Diyerekten, bugün ilk icraati olan Mustafa Reşit Akçay'ı açıklamasını mükemmel bir hamle olarak gördüğümü de belirtmek isterim. Sistemden yoksun olan takımımız için Mustafa Reşit Akçay muhteşem bir fırsattır. Hepimizin ona sabretmesi ve destek çıkması gerekiyor...


SORULAR...SORULAR....AKLIMDA, DELİ SORULAR ???

Umarım bizlerin kafasındaki bu sorular ve olumsuz tablo zamanla kırılır ve Trabzonsporun menfaatleri doğrultusunda aydınlık bir geleceğe doğru yürürüz...İbrahim Hacıosmanoğlu ve yönetimiyle birlikte değerli hocamız Mustafa Reşit Akçay'ı da tebrik eder... Başarılar Dilerim...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder